Yavaş moda, hayatımıza yeni giren bir konsept olmasa da küresel anlamda sürdürülebilirlik bilincinin artmasıyla birlikte son zamanlarda daha çok gündeme geliyor. Tüketim alışkanlıklarının değişmesi ve çevre dostu üretim yöntemlerinin tekrar kullanılmaya başlanmasıyla birlikte yavaş moda markaları da hak ettikleri bilinirliğe ulaşıyorlar.
Yavaş sıfatı moda gibi güçlü bir kelimenin önüne geldiğinde, ilk bakışta zihninizde güzel çağrışımlar uyandırmayabilir. Ancak daha yakından incelediğinizde, alışveriş alışkanlıklarınızı temelinden değiştirme potansiyeline sahip bir yaşam tarzı keşfedeceksiniz.
Yavaş Moda Nedir?
Tüketici bakış açısından yavaş moda, tıpkı sürdürülebilir moda gibi, daha duyarlı bir müşteri olmakla alakalıdır. Daha az ürün satın almayı benimserken bir yandan da bu ürünlerin etik yollarla imal edilmiş, uzun kullanım ömrüne sahip ve iyi üretildiğinden emin olmak, yavaş modanın temel ilkelerinin başında gelir.
Üretici açısından bakıldığında yavaş moda, tamamıyla sürdürülebilir, ham kaynaklardan elde edilmiş, benzersiz ve yüksek kaliteli ürünler ortaya çıkarmaktır. Her parçanın üretiminde gösterilen özen, kısa süreli trendlerden bağımsızlık ve üst düzey işçilik bu akımın en belirleyici özellikleridir.
Handan Loomworks olarak kendimizi yavaş modanın savunucuları olarak görüyoruz. Amacımız hem tasarım hem de ürün kalitesini uzun yıllar boyunca koruyan ve kullandığımız doğal kaynaklar sayesinde tamamen sürdürülebilir olan zamansız ürünler yaratmak.
Sitemizde bulabileceğiniz her ürün, modası bir çırpıda geçecek, kısa ömürlü bir eşya değil, bir sanat eseri ortaya çıkarma niyetiyle hayata geçiriliyor.
Muhteşem el dokuması kilimler ve yastıklar için mağazamıza göz atın.
Hızlı Modaya Tepki
Hayatımız giderek daha hızlı ve yoğun bir hal alıyor. Kendimizi istemeden de olsa içinde bulduğumuz bu yoğun yaşamın satın alım kararlarımız üzerinde de etkisi var. Öyle ki kolay ulaşılan, nispeten daha ekonomik ve hızlı konfor sağlayan ürünleri daha çok tercih ediyoruz. Hızlı ve yoğun hayatımız bizi dikkatsizce tüketmeye ve istemeden de olsa israfa yönlendiriyor.
İsraf, markalar için de yabancı bir kavram değil. Pek çok popüler markanın modası hızla geçen satılmamış ürünlerini yakarak ortadan kaldırdıklarını biliyoruz. Her yıl yeniledikleri koleksiyonlar ve dayattıkları kısa süreli trendlerle biz tüketicileri de bu israf kültürünün bir parçası olmaya davet ediyorlar.
Markalar, maalesef pazarlamaya veya gelirlerini yükseltecek diğer operasyonlara gösterdikleri özeni ürün kalitesinde gösterme konusunda isteksizler. Bu durum da sürekli değişen trendlerden oluşan bir kısır döngüyü ve paralarını kısa sürede modası geçecek ürünlere harcayan tüketicileri ortaya çıkarıyor.
Hızlı modanın geldiği bu nokta doğayı korumaya niyetli tüketicilerin tepkisini çekerken karşı bir reaksiyonu da beraberinde getiriyor.
Etik ve Sürdürülebilir Bir Yaşam Biçimi
Yavaş moda, adından da anlaşılacağı gibi, hızlı modanın yarattığı geçici trendlere karşı ortaya çıkmış bir tepki olarak görülebilir. Yavaş moda, sürdürülebilir ve etik yöntemlerle üretilmiş ürünlerin tüketildiği bir yaşam tarzını teşvik ederken, kitlesel üretimin neden olduğu aşırı kaynak tüketimi, etik dışı üretim süreçleri ve önüne geçilebilir israfa karşı tepki gösterir. Hızlı moda markalarının tercih ettiği denizaşırı seri üretim yöntemlerinin aksine yavaş modayı benimseyen markalar, kısa, yerel ve köklü tedarik zincirlerine sahiptirler. Böylece ürettikleri her ürünün izini hammaddesine kadar sürebilirsiniz.
İç tasarımda sürdürülebilirlik hakkında daha fazla bilgi için: El Yapımı Mobilyalarla Daha Sürdürülebilir Bir Yaşam
İç Tasarımda Yavaş Moda
Evimizin iç tasarımını belirlerken, içsel benliğimizden ve ruh halimizden besleniriz. Aynı şekilde evimizin düzeni ve tercih ettiğimiz eşyalar da mood’umuz üzerinde çok önemli etkilere sahiptir. Evimizi dekore ederken bu karşılıklı ilişkinin bilincinde olmak bize hem karakterimizi yansıtan, eşsiz bir iç tasarıma sahip olmayı hem de evimizde oluşturduğumuz güzel ortamın enerjimizi yükseltmesini sağlar.
Ürünlerimizde kullanmayı sevdiğimiz toprak tonları, bize doğanın kalbinden kopup gelmiş bir parçaya sahip olmanın hissini veriyor. Markamızın ayrılmaz bir parçası haline gelen nötr renk paleti, her türlü iç tasarım estetik ilkesine uyum sağlayabilecek benzersiz bir özelliğe sahiptir.
İster İskandinav tarzı bir dekorasyonu benimseyin, ister evinizde Japandi'de gördüğümüz gibi sıcak, sade bir hava yaratmak isteyin, doğal hammaddelerin renk şeması evinizin geri kalanıyla mükemmel uyum sağlayacaktır. Wabi-sabi'nin sert, asimetrik ve mütevazı görünümü de el dokuması parçalarımızla aynı vizyonu paylaşıyor.
Yavaş modayı bu kadar özel yapan da bu. Amaç, sürüden tamamen ayrılarak bambaşka bir yaklaşıma sahip olmak değil, diğer harika tasarım ilkeleriyle kolayca uyum sağlayabilen sürdürülebilir, yüksek kaliteli ürünler yaratmaktır.
Umarız yavaş modanın önerdiği sürdürülebilir yaşam tarzı ilginizi çekmiştir. Eğer siz de bizim gibi bu felsefeyi hayatınızın bir parçası haline getirmek isterseniz başlangıç için küçük bir tavsiyemiz var. Yavaş modaya geçiş de yavaş olmalıdır. Hızlı modaya ait eşyalarınızdan veya kıyafetlerinizden bir anda kurtulmak size bir başka tüketim çılgınlığının içine atacaktır. Onun yerine size yavaş ve keyifli bir geçiş tavsiye ederiz.
Comments